Gidişinle, gurbetin hasret acısı kaldı,Erişir mi figânım pâk rûhuna Üstâdım!
Firâkınla anladık, “gönüldaşda” feryâdı;
Hasretiz, şirki imhâ îmânına Üstâdım…
Îmân, tebliğ ve cihâd, güzelin en güzeli,
Sendeki sır ve cehdin, buydu çökmez temeli!
Hakk’dan vazîfeydi hem, sende hizmet emeli;
Hasretiz, Rab’den lütuf som dehâna Üstâdım…
Eserlerin, îmân ve mutlak fikre rehberdi,
Makâle, fıkra, nesrin, önümüzde fenerdi!
Çile’ndeki nazmınsa, rûhumuzda tâlimdi;
Hasretiz, kalem-kılıç parmağına Üstâdım…
Tâğût mahkemesini üç cümlede susturan,
Politik şeytanları ihtârıyla durduran!
Sağır, kör, dilsiz puta, dâim meydan okuyan;
Hasretiz, o erkek ve merd sadâna Üstâdım…
Devrin altı şirk putu, seninle oldu tahrîb,
Üç kelime bir cümlen, bir orduydu muhârib,
Hazer bilmez mücâhid, sendin da’vâna sâhib;
Hasretiz, şimşek çakan komutuna Üstâdım…
“Îmân öfkesi!” derdin, köke bağlardın bizi,
Biricik gâyen yolun, oldu Rasûl’ün izi!
(Sünnet ehli) olmaya raptetdin kalbimizi;
Hasretiz o öfkene, tâkâtına Üstâdım…
“Ham softa kaba yobaz”, seni sevmez kaçardı,
Tüm sapıklık kolları, seninle haklanırdı!
Sen gitdin kudurdular, niceleri şımardı;
Hasretiz, sapıklara vuruşuna Üstâdım…
Hâtırânı yaşatmak, hedefdir er gençliğe,
Büyükdoğu Mektebi yolumuzdur dinçliğe,
Bırakanlarsa seni, varacakdır hiçliğe;
Hasretiz, yanıyoruz, yandığına Üstâdım…
Bilemedik kadrini, geçdi gitdi ömrümüz,
Hizmetkârın olmaya veremedik günümüz!
Şefaatin umarız, yandı bitdi dünümüz;
Hasretiz, Âhıret’de kanadına Üstâdım…
11.5.11.Y